İletişim profesyonelleri ve girişimcileri olarak kaçırmamamız gereken bir fırsat var: Global pazarlama iletişimi sektöründe daha fazla söz sahibi olmak. Bu konuyu günlük koşturmalar içinde veya çekincelerimiz sebebiyle yeterince önceliklendirmediğimizi düşünüyorum. Elimizdeki rekabetçi değerlere bir bakalım: Oldukça genç ve yetenekli bir kreatif endüstrimiz var, problemli ekonomimizin maliyet avantajı yarattığı insan kaynağımız ve hizmetlerimiz var, yeterince sayıda global unicorn yaratamayan ve fakat işinde çok yetkin ve verimli yazılım ekiplerimiz var, uzaktan eğitim sayesinde global bilgi havuzunun göbeğindeyiz, veri yönetimi ve işleme konusunda her türlü hukuki ve teknik altyapıya sahibiz, yazılım ve hizmet ihracatına daha fazla önem vereceğini ümit ettiğim devlet kurumlarımız var, global iletişim STK’larınca akredite edilmiş ve bizleri destekleyecek derneklerimiz ve sektörel vizyonumuz var… Kısacası ihtiyacımız olacak her kaynak var. Peki ne yapmalıyız? Aslında iyi bildiğimiz bir şeyi kendimiz için yapmalıyız: Kendimizi, şirketimizi yurtdışında daha iyi pazarlamalıyız. Elimizdeki harika iş örneklerini, fikirlerimizi daha iyi anlatabilmeliyiz. Bu amaca ulaşmak da kreatif bir strateji gerektiriyor. Değerlerimizi ve avantajlarımızı ortaya koyalım, olası rakiplerimizi tanıyalım, iş birlikleri yapalım. Bir yandan da müşterilerimizden , kardeş ajanslarımızdan, derneklerimizden ve devlet kurumlarından destek ve teşvik talep edelim. Taktiksel olarak rakipsiz olacağımıza eminim: Web ve mobil platformlarımız, Linkedin çevremiz, arkadaş ağımız, gerilla taktiklerimiz, kreatif fikirlerimiz, ödüllerimiz, entegre iletişim tecrübelerimiz, veri odaklı yaratıcılığımız… Yeter ki bir hedef ve strateji çerçevesinde bunları kullanalım. Hepimize yeni yılda sağlıklı bir çalışma ortamı ve yepyeni pazarlar diliyorum.
İbrahim Üğdül
Pazarlama İletişimcileri Derneği Üyesi
